10
Olağan insanlar gibi yaşıyorsak da, insansal güce dayanarak savaşmıyoruz. Çünkü savaşımızın silahları insansal silahlar değil, kaleleri yıkan tanrısal güce sahip silahlardır. Safsataları, Tanrı bilgisine karşı diklenen her engeli yıkıyor, her düşünceyi tutsak edip Mesihe bağımlı kılıyoruz. Mesihe tümüyle bağımlı olduğunuz zaman, Ona bağımlı olmayan her eylemi cezalandırmaya hazır olacağız. Gözünüzün önündekine bakın. Bir kimse Mesihe ait olduğuna güveniyorsa, yine düşünsün: Kendisi kadar biz de Mesihe aitiz. Sizi yıkmak için değil, geliştirmek için Rabbin bize verdiği yetkiyle biraz fazla övünsem de utanmam. Mektuplarımla sizi korkutmaya çalışıyormuş gibi görünmek istemiyorum. 10 Çünkü bazıları, ‹‹Mektupları ağır ve etkilidir, ama kişisel varlığı etkisiz, konuşma yeteneği de sıfır›› diyormuş. 11 Böyle diyenler şunu bilsin ki, uzaktayken mektuplarımızda ne diyorsak, aranızdayken de öyle davranıyoruz. 12 Kendilerini tavsiye eden bazılarıyla kendimizi bir tutmaya ya da karşılaştırmaya elbette cesaret edemeyiz! Onlar kendilerini kendileriyle ölçüp karşılaştırmakla akılsızlık ediyorlar. 13 Ama biz haddimizi aşıp fazla övünmeyiz; övünmemiz, Tanrının bizim için belirlediği, sizlere kadar da uzanan alanın sınırları içinde kalır. 14 Etkinlik alanımız size kadar uzanmasaydı, sizinle ilgilenmekle sınırlarımızın dışına çıkmış sayılabilirdik. Oysa Mesihin Müjdesini size kadar ilk ulaştıran biz olduk. 15 Başkalarının emeğiyle övünüp haddimizi aşmayız. Umudumuz odur ki, sizin imanınız büyüdükçe sayenizde etkinlik alanımız alabildiğine genişleyecek. 16 Böylelikle Müjdeyi sizlerden daha ötelere yayabileceğiz. Çünkü başkasının etkinlik alanında başarılmış işlerle övünmek istemiyoruz. 17 ‹‹Övünen, Rable övünsün.›› 18 Kabule değer kişi kendi kendini tavsiye eden değil, Rab'bin tavsiye ettiği kişidir.